Çocuk Moda Fotoğrafçılarıyla Röportaj Serisi #2 Melanee Kate 

Yaratıcı sanatları hep sevmişimdir, ama geçmişte teknik yönünden ötürü fotoğrafçılıktan korkmuştum. Ben 11-13 yaşlarındayken ablam Caroline eğlence için fotoğraf çekmeye başladı, daha sonra yaptığı çalışmaları paraya çevirmeye başladı. Akıl hocama ayak uydurmaya başladım ve 15 yaşıma geldiğimde bir iş kurdum ve bir taraftan okula devam ederken bir taraftan da yarı zamanlı bir fotoğrafçı olarak çalışmaya başladım.

Bir yıl kadar çalıştıktan sonra, Caroline beni çocuklar konusunda uzmanlaşmaya teşvik etti. Çocuklarla çalışmanın en başarılı olduğum alan olduğunu ve bir niş alan bulmanın istediğim müşterileri daha iyi hedeflemek için akıllıca bir iş hamlesi olacağını söyledi - görünen o ki haklıymış! Kısa bir süre sonra peri masallarından ilham alarak yaratıcı kişisel işler üzerinde çalışmaya başladım. Çalışmalarımı dergilere göndermeye ve genç modellerle çalışmaya başladım. Bağlantılar, çocuk modası sektöründe iş bulmam için kapıları açtı. Çocuklarla yaratıcı ortamlarda çalıştığım her an, bir fotoğrafçı olarak en mutlu olduğum zamandır!

2. Sizce bu meslekte akademik eğitim ne kadar önemli? İlk işinizi nasıl buldunuz?  

Fotoğrafçı olarak aldığım formal eğitim yok denecek kadar az. Lisede bir ders, üniversitede bir ders aldım. Sonrası ise kendi kendine öğrenme, uygulamalı deneyimler ve bana yatırım yapan diğer fotoğrafçılar sayesinde mümkün oldu! Daha resmi bir eğitim almak istediğim anlar kesinlikle olsa da, en iyi şekilde kendi kendime ve fotoğrafçılıkta benden daha iyi olan insanları gözlemlemek suretiyle öğrendiğimi keşfettim. Bu iş iyi gitti ve eğitimden tasarruf edebildim. Bununla birlikte, yetenekli pek çok fotoğrafçı kendi uzmanlıklarını benimle paylaştı ve beni teşvik etti. Özellikle Elizabeth Pettey ve Nick Steever’e teşekkür borçluyum. 

3. Yetişkin  moda fotoğrafçılığını ve çocuk moda fotoğrafçılığını birbirinden farklı mı görüyorsunuz?   

Evet! Konu ışıklar ve fotoğraf makineleri olunca çok da farklı değil. Ancak, bence çocuklarla kurduğum bağ ve çocuklarla çalışma tarzım yetişkinlere göre çok farklı. Çocuklar biraz daha haşarı ve öngörülemez olsalar da çoğu zaman çok cana yakın, yaratıcı ve kameranın önünde daha rahatlar. Birlikte çalışmayı sevdiğim özellikler bunlar! 

4. Şirket, marka veya koleksiyon pazarlamasında fotoğraf çekimlerinin önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?  

İnanılmaz derecede önemli! Özellikle bugünlerde ticaret büyük ölçüde çevrim içi olduğundan, bazen müşterileri ürüne bağlayan tek şey fotoğraflar oluyor. Yüksek kaliteli bir fotoğraf ürünü yalnızca en iyi ışıkta göstermekle kalmaz, aynı zamanda müşterileri ürüne çeken arzu edilen bir markalaşma da yaratır. Çünkü iyi fotoğraflar sadece bir nesneyi paylaşmakla kalmaz, aynı zamanda bir hikaye anlatır, fikirleri aktarır ve izleyiciyle duygusal bağ kurar. 

5. İyi planlanmış bir fotoğraf çekiminin marka ve şirketlerin koleksiyonlarına nasıl bir katkıda bulunabileceğini düşünüyorsunuz? 

Güçlü pazarlama yapan markaların güzel görüntüleri vardır. İnsanlar genellikle muhteşem bir üründen fazlasını, desteklemekten gurur duydukları bir markayı isterler. Birçok müşteri, markalarının yaşam tarzlarını ve ideallerini yansıtmasını ister. Fotoğraflar bir şirketin hikayesini anlatmanın ve hem ürünlerini hem de mesajlarını dünyaya aktarmanın çok önemli bir parçasıdır. 

6.Moda şirketlerinin koleksiyon fotoğraf çekimine ve çocuk modası fotoğrafçılarına bakış açısı ne olmalı? 

Tabii ki, bütçelerini belirlemeli ve bu bütçe dahilinde çalışabilecek birini bulmalılar. Ama daha da önemlisi, portföyü aradıklarına benzeyen ve ürünleri hakkında heyecanlanan bir fotoğrafçı bulmak. Bir tasarımcı olarak fotoğrafçınızın tarzınızı sevmesini isterseniz. Bir fotoğrafçının en iyi çalışması, yaratıcı bir şekilde hareket ettiğinde ve sevdiklerini yaptığında ortaya çıkar. 

7. Sizce bu sektörde fotoğraf çekimlerinin fayda-maliyet dengesi ne şekilde? 

Açıkçası fotoğrafların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Markalar fotoğraf çekimi için gereken zaman ve dikkati sınırladığında potansiyellerini gerçekten sınırlandırıyorlar. 

8.  Çocuk moda fotoğrafçılığı sizce nereye gidiyor? Pandemi döneminin sektörle olan ilişkisini nasıl değerlendirirsiniz? Dijitalleşmenin işinizi ne şekilde etkileyeceğini düşünüyorsunuz? 

Dijitalleşme sorun değil! Dijital fotoğrafçılık dünyasına başladım, ekipmanlar gittikçe daha küçük, daha ucuz ve daha kullanıcı dostu hale gelse de, makineyi kullanan kişinin yeteneğinin yerini asla alamaz. Teknoloji değişebilir, ama ışık ve sanat ilkeleri aynı kalır! Salgın kesinlikle işleri yavaşlattı ve hepimiz şimdilik "yeni normale” uyum sağlamaya çalışıyoruz! Ancak, giydirilmesi gereken küçük tatlı çocuklar olduğu sürece giyim markaları da var olacak ve bu markaların fotoğraflarını çekmek için fotoğrafçılar gerekecek! 

9. Çocuk Moda Fotoğrafçısı Melanee Kate olarak Türkiye’de çocuk modası fotoğrafçısı olmaya hevesli gençlere ne tavsiye edersiniz? Bu alanda sizin düşüncelerinizi takip etmelerine yönelik bir ipucu verebilir misiniz? 

Konseptin oldukça basit olduğunu düşünüyorum. Gençleri, neyi sevdiklerini keşfetmeye, çok çalışmaya, bu hedefin peşinden samimiyetle koşmaya ve bu alanda uzmanlaşmaya teşvik ediyorum. Eğer tutkulu olduğunuz bir şey yapıyorsanız, çalıştığınız saatler size uzun gelmez ve başarma isteğiniz doğal olarak ortaya çıkar. Markaların onları işe almasını beklememelerini de önemle tavsiye ederim. İlk önce şahane fotoğraflar çekmeye çalışsınlar, sonrasında doğru marka onlara ulaştığında bu markayı kazanmak için bir portföye sahip olacaklardır!

Yayınlanma Tarihi: 23 Aralık 2020